
Bir de Akıncı’dan sonra dünyanın da yönünü çevirdiği insansız savaş uçağımızı geliştiriyoruz. Bu insansız savaş uçağının da yine dünyadaki benzerlerinde bulunmayan aynen Bayraktar TB3’te olan asıl muharebe sahasında devrim olacağını düşündüğümüz özelliği kısa pistli gemilere iniş kalkış yapabilme kabiliyetinin olması. Bu iki platform Türkiye’de bulunan TCG Anadolu amfibi çıkarma gemisine konuşlandığında nasıl ki Azerbaycan Tek Vatan Harekatı’nda SİHA’larımız tüm dünya tarafından muharebe doktrininde ‘bu büyük bir paradigma dönüşümüdür’ diye basına yansıdıysa, bu platformlarla birlikte de muharebe sahasında büyük bir devrim olacağımızı öngörüyoruz. 2022’de inşallah Bayraktar TB3 ilk uçuşunu yapacak. 2023’e kadar da muharip insansız uçak sistemimiz yani insansız savaş uçağı dediğimiz projeyi gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.”

Üretilen ürünlerin tasarımının önemine değinen Selçuk Bayraktar, konuşmasını şu ifadelerle sürdürdü: “Ürünün, fikri hakları bizde olacak ve bunun yanında kimseye de benzemeyecek. Bundan daha önemlisi benim daha fazla önem verdiğim husus yerleşik düzen çarpık ve yanlış yollara sahip olsa bile biz hem inancımız gereği hem anlayışımız gereği dedik ki; asla bu girdiğimiz yolda etik ve ahlaktan ayrılmayacağız. Yani ne yaptığınızdan daha önemlisi bunu nasıl yaptığımız. Şayet o yollara başvuracak olsak o yollara tevessül edecek olsak belki kısa dönemde belki karlı çıkabilirsiniz ama orta ve uzun vadede asla başarılı olmanız bereketli, insanlığın faydasına bir sonuç elde etmeniz mümkün değil. O yüzden ben buradaki de genç arkadaşlarıma bunu hassaten tavsiye etmek istiyorum. Girişimlerin daha yolun başında olan girişimleri açısından bu hızla dikkat etmelerini tavsiye ediyorum. Ne yaparsanız yapın sistem sizi bazı yanlışlara zorlasa da asla hak bildiğiniz yoldan etikten ve ahlaktan ayrılmayın.”

Yeni dönüşümlerin yaşandığı bir dönemden geçtiklerinin altını çizen Bayraktar, “Ben bunu biraz da sörf dalgalarına benzetiyorum. Yani o dalga doğarken ön tarafında kaldığınızda hep bu avantajınıza oluyor. Işte bizim insansız hava araçlarındaki hikayemiz de biraz böyle. Bugünün yarışlarına, bitmiş yarışlarına değil geleceğin trenlerine odaklanmanızı tavsiye ediyorum arkadaşlar. Ve şayet bu söylediğim hususlara riayet edersek ilk günden itibaren yani o en ufak iki metrelik uçağı yaptığınızda dahi dedik ki; eğer milli ve özgün olursak, bunun yanında etik ve ahlaka riayet edersek geleceğin trendine de odaklanmışsak dünyanın en iyisini yapmamamız için hiçbir sebep yok. Buna hep inandık ve o şekilde çalıştık.”





