BBC’ye konuşan Joe Biden: ‘Trump Cumhuriyetçi bir başkan gibi davranmıyor’

“`html

Joe Biden’dan Dikkat Çeken Açıklamalar

Amerika’nın eski başkanı Joe Biden, görevden ayrılmasının ardından verdiği ilk açık sözlü röportajda, halefinin ilk 100 gününü değerlendirirken Atlantik İttifakı’nın (NATO) olası çöküşüne ilişkin endişelerini dile getirdi.

Yarım yüzyıldan fazladır siyasetin içinde yer alan Biden ile Delaware’deki bir otelde gerçekleştirdiğim buluşmada, onun kısa bir süre önce “özgür dünyanın lideri” unvanına sahip olduğunu hatırlamak zor. Ancak zaman hızlı geçiyor ve artık yeni bir gerçek var.

Biden, siyah SUV araçların ve güvenlik görevlilerinin gölgesinde, yaptıklarını başkalarının ellerinden almakla meşguldü. Son üç ayını, inandığı değerlerin halefinin manipülasyonuna tanıklık ederek geçirdi.

Donald Trump, Biden motorunu sık sık kullanarak onu rakip olarak konumlandırdı. Yapılan araştırmalar, Trump’ın görev süresinin ilk 100 gününde Biden adını en az 580 kez andığını gösteriyor. Hisse senedi artışlarını “Trump’ın borsası” olarak nitelendiren Trump, düşüşleri ise “Biden’ın borsası” isimlendirmesiyle damgaladı.

Biden, bu haftaya kadar selefleri hakkında eleştiride bulunmayan geleneklere büyük ölçüde bağlı kaldı. Ancak, ilk görüşmemiz sırasında, konuşmaya derin bir kararlılıkla yaklaşmakta olduğunu hissedebiliyordum.

Biden röportaj

Biden, koyu lacivert bir takım elbise içinde, gülümseyerek ve rahat bir tavır sergileyerek, görevi sırasında uhdesinde olan önemli meseleleri, özellikle Trump’ın tavırlarını ve Amerika’nın müttefiklerinde yarattığı belirsizlikleri açıkça ifade etti.

Özellikle Trump ile Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy arasında gerçekleşen tartışmalara işaret ederek, “Bu durumu Amerika’ya yakıştıramadım” dedi.

“‘Amerika artık kendisi değil, belki Panama’yı geri almalıyız’, ‘belki Grönland’ı satın alalım’ gibi söylemler… Bu tür konuşmalar biz değiliz. Biz özgürlük, demokrasi ve fırsatlar ülkesiyiz; istila eden değil,” diyordu.

Biden’ın son üç ayda eleştireceği birçok konu bulunmaktaydı. Ancak onun ana kaygısı, iç politikadan ziyade uluslararası ilişkilerle ilgiliydi. Biden, Amerika’nın Avrupa ile olan ittifakının tehdit altında olduğuna inanıyor. Bu ittifak, son 80 yıl boyunca barış, özgürlük ve demokratik değerlere öncülük etti.

  • Zelenskiy’e Beyaz Saray’ı terk etmesi yönünde yönerge verildi: Trump, ‘Barış sağlandığı zaman geri dönebilir’ dedi.
  • Trump’ın ilk 100 gününe damgasını vuran altı ana olay.

NATO Üzerindeki Endişeler

Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiğimiz röportaj öncesinde, Biden cebinden büyük, altın bir madeni para çıkardı. Bu madeni paranın bir hatıra olduğunu ve Normandiya Çıkarması anma töreninde yaptığım konuşmanın en önemli anlarından birini temsil ettiğini belirtti.

Biden’a, özellikle bu fedakarlık mesajının Amerika’da unutulup unutulmadığını sorduğumda ise, “Kamu tarafından unutulmadı ancak liderlik bakımından evet,” yanıtını verdi.

Atlantik İttifakı’nın (NATO) ölmekte olduğu fikri, Biden açısından “ciddi bir endişe kaynağı.” “Bu durumda modern dünya tarihinin büyük ölçüde değişeceğini düşünüyorum,” dedi ve ekledi:

“Dünya üzerinde insanları bir araya getirip liderlik yapabilen tek ulus biziz. Aksi takdirde, sahneye Çin ve eski Sovyetler Birliği, yani Rusya çıkacak.”

Biden ve NATO

NATO ve müttefiklik ilkeleri, daha çok sorgulanır olmuş durumda. Eski bir NATO yetkilisi, bu haftaki açıklamasında, Zafer Günü etkinliklerinin adeta bir cenaze töreni havasında geçtiğini ifade etti.

Başkan Trump, müttefiklerini “sandıklarından dolandırıldıklarını” duyurmuştu. Bunun üzerine Başkan Yardımcısı JD Vance, Amerika’nın “Avrupa’yı kurtardığını” ve Savunma Bakanı Pete Hegseth, Avrupa’nın “baskı altında kalmaktan” şikayet ettiğini ifade etmişti.

Biden, NATO üyelerinin “topraklarımızın her bir karışını, kolektif güçle koruyacağız” yükümlülüğünü “kutsal bir sorumluluk” olarak değerlendiriyor.

Biden, “Dünyadaki müttefiklerimizin, 80 yıl boyunca devam eden barışın sürdürülebilir olduğuna dair şüpheleri var,” diyerek endişelerini ortaya koyuyor.

Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya katılmasının ittifakı güçlendirdiğine inanan Biden, mevcut sorunları gidermek için gerekli adımların atılmadığına dikkat çekiyor. “Tüm bunları biz başardık, ancak şimdi karşılaştığımız durum ise elini tersiyle itmek isteyen birisi.” dedi.

Biden, “Avrupa’nın, Amerika’nın tutarlılığına olan güvenini kaybetme ihtimalinden endişe duyuyorum,” diye ekledi.

Biden’ın Düşünceleri Hakkında

Joe Biden ile, kendisinin de köklerinin bulunduğu Wilmington, Delaware’de buluşuyorum. Washington’a sadece bir buçuk saat mesafede; Biden, 30 yaşında Senatör olduğundan bu yana bu yolu sürekli aştı. Amerika’nın en uzun süre kamu görevi yapan lideri konumunda.

Biden, Oval Ofis’ten ayrıldığında 82 yaşındaydı ve yaşı üzerine yoğun tartışmaların odak noktası haline geldi. Gazeteciler Jake Tapper ve Alex Thompson, onu “zaman zaman kafası karışık bir yaşlı adam” olarak nitelendiriyorlar.

Son dönemde yaşadığı tartışma performansı, birçok belirsizliği beraberinde getirmişti. Biden, bazen kelimeleri karıştırıyor ve cümleleri toparlamakta zorlandığını gösteriyordu; bu durum da kamuoyunda pek çok soru işareti yarattı.

  • Daha önce kampta olan Biden’ın, Demokrat Parti’nin yeni başkan adayını nasıl seçeceği konusu kafa karıştırıcı kalmaya devam ediyor.

Biden, hala sıcak ve karizmatik ama bir zamanlar sahip olduğu cevval ve etkin liderlikten daha yavaş, sessiz ve tereddütlü bir hâlde. Onunla yüz yüze baktığımızda, başkanlık görevini dört yıl daha sürdürdüğünü ve 90 yaşına yaklaşma ihtimalini tahayyül etmek oldukça zordu.

Biden’a, aldıkları kararları gözden geçirip geçirmediğini soruyorum. Seçim günü gelene kadar başkanlık yarışından çekilmesi, Kamala Harris’e kendisine ait bir kampanya oluşturmak için çok az bir zaman tanımıştı.

“Bence bu durum hiç fark etmezdi,” dedi. “İyi bir adayımız vardı, her şeyi karşıladık.”

“Hiç kimse başarabileceğimiz şeyler üzerinde ciddi bir tasavvurda bulunmazken, biz gündemimizde o kadar başarılıydık ki, ‘Duracağım’ demek oldukça zor… Zor bir karardı.” diye devam etti.

Buna karşı birtakım pişmanlıkları olup olmadığını sorguladığımda ise, “Hayır, bu doğru karar. Bir saniye bekliyor,” diyerek, ardından, “Tam olarak zor bir karardı,” yanıtını veriyor.

Trump’a Dair Düşünceleri

Biden, siyasete adaletsizliklerle yüzleşmek için girdiğini, bu amacını da kaybetmediğini ifade ediyor. Geçtiğimiz yıl yapılan Normandiya Çıkarması anmalarında, “Demokrasi, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana hiç bu kadar zor durumda olmadı” uyarısını yapmıştı.

Bu durumu güncel konular ile açarak, “Günümüzde birçok Avrupalı lider, ‘Şimdi ne yapmalıyım? Amerika’ya güvenebilir miyim?’ şeklinde düşünmekte.” dedi.

Biden, “Demokrasi tüm dünyada azalmıyor, bilakis geriliyor. Her nesil demokrasi için savaşmak zorunda” diye ekledi.

Chicago’da yaptığı bir konuşmada ise, Amerika’da “kimsenin kral olmadığını” söyleyerek Trump’ın yönetim tarzının sorgulandığını ifade etti. “Cumhuriyetçi bir başkan gibi davranmıyor,” diyerek durumu özetledi.

Röportajın ilerleyen bölümlerinde Biden, Amerikan demokrasisinin geleceği üzerine kaygılarının moral bulduğunu aktardı. Bunun nedeninin “Cumhuriyetçi Parti’nin Trump’ın getirdiği duruma yönelik farkındalığı” olduğunu düşünüyor.

Putin’in Durumu ve Yanlış Hesaplamalar

Biden, 2022 yılında Vladimir Putin’in Ukrayna’ya yönelik saldırısı için NATO’daki liderliği kendisine yakışacak bir misyon olarak gördüğü belirtiyor.

Ancak Donald Trump Başkanlıkta bulunduğu dönemde farklı bir yaklaşım sergiledi. Trump, Ukrayna’nın savaşın sona ermesi için belli köklü tavizler vermesi gerektiğini dile getirdi.

Biden bu yaklaşımı, “Modern çağın ödün politikası” olarak değerlendirdi.

Putin’in Ukrayna’ya ilişkin tarihsel zihniyetinin, “Ana Rusya’nın parçası” algısına dayandığını söyleyen Biden, “Bu bir aptallık değil; bu insanların kendi çıkarlarını ve geleceğini göz önünde bulundurmaları gerek.” dedi.

Biden, Trump’ın bu tutumunun, diğer Avrupa ülkelerine de Rusya’ya teslimiyetin bir işareti olarak görülebileceğini belirtti.

  • ABD’nin sağladığı maddi yardımlar, Ukrayna’nın savunmasını desteklemekte önemli bir role sahip olabilecek mi?
  • Ukrayna ve ABD arasında varılan maden anlaşmasının detayları neler?

Biden ve Ukrayna Durumu

Ukrayna Savaşı konusunda Biden’a yöneltilen eleştiriler devam ediyor. Kiev’den gelen bazı yorumlar, Biden’ın Zelenskiy’e daha fazla destek vererek, Rusya’ya karşı kazanabilecek kapasitede az destek sağladığını öne sürüyor.

Putin, savaş sırasında nükleer silahları nasıl kullanacağı yönündeki sorulara “Umarım gereği olmaz” yanıtını vererek, bunun için gerekli araçların olduğunu ifade etti.

Biden, Ukrayna’ya gerektiği gibi destek sağlamakta çekimser kalması sebebiyle eleştirilere maruz kalıyor. “Ukrayna’nın bağımsızlığını koruması için gereken her desteği sağladık. Putin tekrar hareket geçerse, biz daha sert karşılık vereceğiz.” diye belirtevde bulundu. “

Biden,”Nükleer güçlerle bir dünya savaşına ihtiyacım yoktu; bu durumu başardık,” diyerek, kendisini savunmaya çalıştı.

Biden, “Eğer Putin gerçekten köşeye sıkışsaydı, nükleer silah kullanma tehdidinde bulunmak zorundaydı. Bu durum bir kumar değil,” diyerek, yaşanan olayların ciddiyetine dikkat çekti.

“`

Related Posts

İsrail’in “kalıcı işgal” planına Avrupa ülkelerinden tepki: Gazze Filistin halkına aittir

İspanya, Norveç, İrlanda, Slovenya, İzlanda ve Lüksemburg’un dışişleri bakanları İsrail’in güvenlik kabinesi tarafından bu hafta onaylanan Gazze’nin kalıcı işgalini ve Filistinlilerin bölgeden tehcir edilmesini öngören planına tepki gösteren bir …

DMM: Özgür Özel’e saldıran kişinin GBT’sinin silindiği iddiaları doğru değil

İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nden yapılan açıklamada, “Bazı basın yayın organlarında yer alan, ‘Özgür Özel’e saldıran ve daha önce kasten cinayetten hüküm giyen S.T.’nin GBT’si silinmiş’ şeklindeki iddialar doğru değildir” denildi.

Bakan Yerlikaya duyurdu: 568 kişi gözaltında

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, siber suçlarla mücadele kapsamında 568 şüpheli yakalandığını duyurdu.

THY ve Pegasus uçakları İstanbul’a geri dönüyor

Hindistan ordusunun Pakistan’a yönelik başlattığı askeri operasyonla birlikte güvenlik gerekçesiyle Türk Hava Yolları’nın (THY) İstanbul-İslamabad ve Pegasus Havayolları’nın İstanbul-Karaçi uçakları İstanbul’a geri dönüyor.

ABD’de İmamoğlu’lu ‘Hak, Hukuk, Adalet’ fotoğraf sergisi

Los Angeles’ın en büyük sanat etkinliklerinden biri olan Brewery Artwalk kapsamında açılan Hak, Hukuk, Adalet fotoğraf sergisi, 3-4 Mayıs Pazar günü sergilendi. İki gün boyunca yaklaşık 2 bin kişinin ziyaret ettiği sergi, Los Angeles sanat çevresinde …

ABD’de Türk öğrenci Öztürk davasında yeni gelişme: Temyiz duruşmasında hükümetin avukatları gözaltına gerekçe sunamadı

ABD’de, Filistin’e destek verdiği gerekçesiyle gözaltında tutulan Tufts Üniversitesi doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk’ün temyiz davasında, hükümetin avukatları gözaltı için herhangi bir gerekçe sunamadı.